Başaran Ulusoy için yolun sonu görünüyor

Başaran Ulusoy’un TÜRSAB Başkanlığı yaptığı dönemdeki yolsuzlukları ile ilgili çember daralıyor.

2018’de yapılan TÜRSAB Genel Kurulu’nda üyelerin aklanmadığı Başaran Ulusoy hakkında aklanmamaya neden olan içinde görevi kötüye kullanmaktan nitelikli dolandırıcılığına kadar uzanan suç iddialarıyla ilgili olarak savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştu.

Ancak konuyla ilgili ilk şikayet dilekçesinin verildiği 12 Eylül 2018’den buyana geçen dört yılda işlem yapılmaması üzerine soruşturmayı sonuçlandırmayan savcıları, Hakim ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikayet edildi.

Konuyla ilgili olarak Serpil Yılmaz’ın Sözcü Gazetesi’ndeki köşe yazısında şu bilgilere yer veriliyor:

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), eski Başkan Başaran Ulusoy hakkında İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na yaptıkları suç duyurusu hakkında 4 yıldır hiç bir işlem yapılmadığı gerekçesiyle, 3 Kasım’da yeniden harekete geçti.

TÜRSAB avukatları ilk şikayet dilekçelerini 12 Eylül 2018’de vermişlerdi. TÜRSAB’ın soruşturmayı sonuçlandırmayan savcıları, Hakim ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikayet etme girişiminde bulunduğu dile getiriliyor.

Sahte bilet ve 115 milyonluk usulsüz çek

Ulusoy, 1991-2018 yılları arasında TÜRSAB Başkanlığı görevini sürdürmüştü. Ulusoy dönemine ilişkin; Burganbank ve Denizbank’tan çekilen kredilere teminat olarak verilen müze ve ören yeri biletlerinin “sahte olma” ve 115 milyon TL’lik çeklerde usulsüzlük olduğu iddiaları yer alıyor. TÜRSAB’a 23. Genel Kurulu öncesi ortaya çıkan “yönetim krizi” nedeniyle AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş döneminde; Talha Çamaş, Nedim Öztürk ve Mustafa Kalaycıoğlu kayyum olarak atanmıştı.

Usulsüzlükler ve yolsuzluklar

TÜRSAB’ın 2018 Şubat’ında yapılan Genel Kurulu’nda Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Firuz Barbaros Bağlıkaya seçildi. Bağlıkaya yönetimi TÜRSAB’ı 560 milyon TL (dönem kuru itibarıyla 120 milyon dolar) borçla devraldığını açıkladı. Yapılan araştırma ve denetimlerde Ulusoy döneminde “usulsüzlükler ve yolsuzluklar yapıldığı ileri sürüldü. Ulusoy bu iddialara karşın TÜRSAB başkanlığını bırakırken; “30 milyon TL’ye yakın müze bileti ve 80 milyon TL’ye yakın aidat alacağı bıraktığı” savunması yaptı.

Sahtekarlık bakanlıkı teftiş raporunda

TÜRSAB’ın İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na verdiği 3 Kasım 2021 tarihli dilekçesinde, “Daha fazla gecikmeksizin şüpheliler hakkında ivedilikle iddianame düzenlenerek kamu davası açılması” talep edildi. Grant Thornton Eren Bağımsız Denetim ve Yeminli Mali Müşavirlik raporları ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca hazırlanan 25 Mayıs 2018 tarihli inceleme raporlarına dikkat çekilen dilekçede şu ifadelere yer verildi:

– Üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 19.09.2019 tarihli 18 sayfalık raporda; “İddia edilen suçların işlendiği yönünde şüphenin oluştuğu kanaatine varılmıştır” denildiği halde aradan geçen 4 yılı aşkın sürede iddianame hazırlanmadı. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından düzenlenen dosyada, “Sahte belge düzenleme fiilini işlediği, bu nedenle mükellef kurum kanuni temsilcisi/ temsilcileri hakkında Vergi Suçu Raporu düzenlenerek suç duyurusunda bulunulması gerektiği halde, 2 yılı aşkın süre işlem yapılmadı” dendi. – Hazine ve Maliye Bakanlığı 26.09.2019 tarihli raporunda, “Başaran Ulusoy ve Feyyaz Yalçın adlı kişilerin bilerek sahte belge kullanmak ve sahte belge düzenlemek” suretiyle kaçakçılık suçu işlediği sonucuna varıldı. Buna rağmen kamu davası açılması yönünde işlem yapılmadı.

Bazı eylemlerin zamanaşımına uğramaması adına, daha fazla gecikmeksizin iddianame düzenlenmesi zorunluluk oldu.

Mahkeme çağırınca ‘Parkinson’um diye rapor aldı

Ulusoy hastalığı gerekçe göstererek aylardır ifade vermekten kaçıyor. (Ulusoy’un Koç Hastanesi’nden aldığı parkinson hastalığı raporu talep ediliyor) Oysa TÜRSAB’ın hakim ortak olduğu Korner Kuşadası Kongre Merkezi’nin 18 Ekim 2021 tarihli Olağanüstü Genel Kurulu’nda hazır bulundu. kaynak turizm gazetesi